23 Nisan 2010 Cuma

Burundan Kıl Aldırtmamak

Arkadaşlar bir akşam vakti internette gezinirken güzel bir hikayeye denk geldim.Onu sizlerle paylaşmak istiyorum.Gayet hoş bence...

Uşaklı Osman Efendi bir sabah müthiş bir başağrısıyla uyanır. İlaç alır geçmez. Bir iki gün bekler, ağrı devam eder. Doktor çağrılır. Doktor muayene eder, ağrı kesiciler verir, gider. Lakin Osman Efendi’nin başağrısı artarak sürer. Üstüne üstlük başağrısı yanısıra gözleri de yaşarmaya başlar. Başka doktorlar çağrılır…
Osman Efendi Uşak’ın ileri gelenlerindendir, ağrıyı kesene servet vaadeder. Doktorların hiçbiri ağrıyı durduramadığı gibi sebebini de bulamaz. Ev halkı birbirine karışır, başağrısından geceleri uyuyamayan Osman Efendi’yi İstanbul’a götürmeye karar verirler.
İstanbul’da en iyi doktorlar seferber olur. Röntgenler, beyin tomografileri çekilir, testler yapılır… Görünüşe bakılırsa Osman Efendi turp gibidir. Oysa dayanması gittikçe zorlaşan başağrısı ve gözyaşları hayatı çekilmez hale getirmiştir. Ağrı kesici iğnelerle zor ayakta duran Osman Efendi bu defa da apar topar yurtdışına götürülür. O devirde Amerika değil İsviçre moda, Zürih’e gidilir.Haftalarca hastanede kalınır, onlarca profesör konsültasyon yapar, testler tekrarlanır.

0 yorum to “ Burundan Kıl Aldırtmamak ”

Yorum Gönder